Ryabkov, dünya genelinde artan gerilimlerin “kıyamet saati”ne iki dakika kaldığını gösterdiğini belirtti. Bu metafor, dünyadaki mevcut tehlikeli durumun ne kadar kritik bir aşamada olduğunu vurgulamak için kullanılıyor.
“Kıyamet saati,” ilk kez 1947 yılında Atom Bilimcileri Bülteni tarafından nükleer tehlikeleri simgelemek için kullanılmış bir terimdir ve o günden bu yana dünyadaki nükleer, çevresel ve diğer küresel tehditlerin seviyesiyle bağlantılı olarak güncellenmektedir.
Ryabkov’un ifadeleri, Orta Doğu’daki artan gerilimler, ABD’nin bölgedeki askeri varlığını artırması, İsrail’in komşu ülkelere yönelik baskıları ve İran’ın intikam tehditleri bağlamında özellikle dikkat çekici. Bu açıklama, nükleer savaş endişelerini yeniden gündeme taşıdı ve dünya genelinde korku ve belirsizlik yarattı.
Ryabkov, Rusya’nın Ukrayna etrafındaki çatışmaların çözümü için Batı’ya taviz vermeyeceğini de belirtti ve “Ordunun barutunu kuru tutması gerektiğini” söyleyerek olası senaryoların çok farklı olabileceğine dikkat çekti. Bu açıklamalar, mevcut küresel durumun ne kadar hassas bir noktada olduğunu ve uluslararası ilişkilerdeki belirsizliklerin ciddi sonuçlara yol açabileceğini gösteriyor.