“`html
(TBMM)- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na yönelik sert eleştirilerde bulunarak, “O istifa edecektir, hesap verecektir. O zamana kadar kimse bu kişilerin yüzüne bakmayacak. Eğer ar, onur ve namus varsa bakanlığını bırakmalıdır. Soruşturma devam ediyor ve 47 sanık var. Bunların arasında devlet memuru yok. Neden? Kimi atasa, ondan hesap sorulacak. İkinci ya da üçüncü ifade aşamasında kendisi zor durumda kalacak” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in laiklik açıklamalarına da değinen Özel, “Bu, ‘tartışmayı başlatıp kenarda durayım, bakanlığımı sürdüreyim’ düşüncesidir. AK Parti bünyesinde kötü bakanlar oldu ancak bu kadar kötü, vicdansız ve yetersiz bir bakanla karşılaşmadık” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında Sağlık ve Milli Eğitim Bakanları’nı eleştirdi. Özellikle Bakan Tekin’in laiklik konusundaki söylemlerine tepki gösteren Özel, şöyle devam etti:
“Bugün Meclis’te bir konuğumuz var. Sağlık Bakanı, Plan Bütçe Komisyonu’na gelmiş ve bir yıl boyunca sağlık sistemini nasıl yöneteceğini anlatıyor. Ancak aynı dönemde İstanbul’da bir yenidoğan çetesi yargılanıyor. Bakan olduğu günden bugüne kadar yaşanan olaylarla ilişkin olarak dört ay içinde çocuk ölümleri yaşanmıştı. Bu süreçte hastanelerdeki kimselere dokunulmadığı ortada. Çocuklar yatırılmaya devam ediyor. Bu çeteye yönelik bir operasyon yapılınca, durum daha net anlaşılıyor. İşte o dönemdeki sağlık müdürü bugün ‘Ben Sağlık Bakanıyım’ diyor.”
“Bu iktidarın son bulması, Türkiye’nin yüzünün gülmesi için gereklidir”
Plan Bütçe Komisyonu ona acı gerçeği gösterdi. Bizim milletimizin gözlerinin içine bakarak, bu acıları yaşatan gerçeklerle yüzleşmesi sağlandı. 18 seneden sonra bir mucize sonucu doğan çocuklar, bu süreçte yaşananların kurbanı oldu. O Sağlık Bakanı, böyle bir durumda hala burada, istifaya davet edilmesine rağmen gözlerinin içine bakmayı bekliyor. Kendisinin etrafında 47 sanık var ve bunların en küçük bir bölümünün devletle ilgili olmadığını hepimiz görüyoruz. İkinci, üçüncü ifadelerde kendisi yine zor durumda kalacak. Bu sürecin içinde en önemli rolü oynayan biri olarak halkın gözünden uzak kalmayı başarabileceğini düşünmeyin.”
“Eğer Gazi Mustafa Kemal olmasaydı bugün bu camilerde ezan okunmazdı”
Bu dönemdeki hükümet, ciddiye alınacak bir durumda değil. Milli Eğitim Bakanı, kamuoyuna hitap ederek laiklik ilkesiyle doğrudan çatışan bir tutum sergiliyor. Laiklik ilkesinin ülkedeki varlığı ile ilgili gerçekleri saptırarak Cumhuriyet karşıtı bir söylem geliştirmiştir. Bu süreçte yapılan her bir yalan, yeni bir gerginlik yaratma çabası olarak değerlendiriliyor. Eğer Gazi Mustafa Kemal ve onun kadrosu bu ülkenin temellerini atmamış olsaydı, bugün bu camilerde ezan okunmazdı.”
“Cami kapatmanın bir günahı varsa, milyonlarca günah da çocukları aç bırakmaktan vardır”
Bakanlık dönemi boyunca eğitime fırsat eşitliği sağlanmadı, öğrenciler okula aç gidiyor, birçok öğrencinin okulda bıçak gördüğü bir dönemde Milli Eğitim Bakanlığı yapıyorsunuz. Öğrencilerin aç bırakılması ve kötü koşullara mahkum edilmesi gibi durumlar karşısında sessiz kalıyorsunuz. CHP bu tür iftiraları geride bıraktı. Biz cami kapatmadık ama çocukları aç bırakmanın, hasta etmenin getirdiği günahların ağırlığının farkındayız. Bu tür politikalar, sadece AK Parti döneminin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin de geleceğini tehdit eden bir durumdur.”
(SÜRECEK)
“`
